
İlk günlerde evli sevgiliniz sizi çok sevdiğini, bu sevginin önüne kimsenin geçemeyeceğini söyleyecek. İlişkinin başlarında âşık olunan kadının okşanan gururu ile onun başka biriyle uyumasından rahatsız olmayacaksınız.

Aynı günlerde ayrı geçirdiğiniz zamanlarda kafanızda kuracaksınız: “Akşam yemeğinde sofrada ne konuşuyorlar?” “Yemekten sonra televizyon seyrederken birbirlerine sarılıyorlar mı?” “Şakalaşıp gülüşüyorlar mı?” “Sevişiyorlar mı?” “Onunla sevişmekten zevk alıyor mu?” “Onunla sevişirken beni düşünüyor mu?” Kurduklarınızı, cep telefonuna mesaj olarak da göndereceksiniz.
İlk tartışmalar böylece patlak verecek ve kısa sürede şiddetlenecek.

Siz aynı soruları farklı biçimlerde sormaya devam ederken o aynı cevabı verecek: “Zamana ihtiyacım var.” Ve gerçeklerden kaçarken gerçek sorularla karşılaşmak canını sıkacak.
Siz “... ay oldu, ... yıl oldu. Daha ne kadar zamana ihtiyacın var?” dedikçe evli sevgiliniz ürkecek, giderek öfkelenecek. Sizden vazgeçmek istemeyecek ve sizi idare edecek. “Annesi hasta...” “Çocuğun okulu tatile girsin.” “Onun için de kolay değil, alıştıra alıştıra söylemek istiyorum.” Bahaneler birbirini izleyecek.

Zaman geçtikçe sizi idare ettiğini artık kabul edeceksiniz ve bunu gururunuza yediremeyeceksiniz. Kendinizi gösterme ihtiyacı duyacaksınız. Olur olmaz zamanlarda onu arayacaksınız, gece yarıları mesajlar göndereceksiniz. Ailesiyle birlikte dışarıdayken uzaktan izleyecek, yanlarından geçecek, ne kadar varsa artık huzurlarını kaçırmak isteyeceksiniz.

Siz bir erkeği sevip sevmediğinizi unutup onu başka bir kadından koparmaya çalışırken kendinizi unutacaksınız. Büyük ihtimalle sizinle sizin hayal ettiğiniz hayatı kurmayacak. Bir araya gelseniz bile huzur bulamayacaksınız.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder