İlişkiyi sona erdiren 7 neden

Onu sevdiğiniz halde ilişkinizin bitmesine izin vermeyin.  İlişki bitiren nedenleri dikkate alın ve bu yanlışlara düşmeyin.

İlişkileri bitiren nedenler üzerinde tartıştık ve ortaya 7 tane ilişki katili sebep çıktı. Bunların hepsi sizin ilişkinizde olmayabilir ama biri bile olsa önlem almak, sevdiğiniz insanla yaşadığınız ilişkinin sonlanmasına izin vermemek için önemli.

İşte, ilişki bitiren 7 neden…

Kontrolcülük
Çoğu insan ilişkiye büyük bir reddedilme korkusuyla başlar. Bu korku zamanla kaybetme korkusuna dönüşür. Çok olağan bir duygu olduğunu söylemek gerek. Ama bu korku beraberinde kontrolcülüğün çeşitli şekillerini de getirebilir. Açık kontrolcülük; suçlama ve kızgınlık, öfke nöbetleri, şiddet, hükmetme, eleştirme, alay etme gibi davranışları içerir.

Kontrolcülük, daima hem kontrol eden hem de kontrol edilen açısından kin oluşumu ve eşler arasında duygusal uzaklaşmayı getirir.

Direnme
Direnme ve karşı gelme davranışı, kontrol edilen eşte görülür daha çok. Zaten pek çok insan da ilişkiye başlarken kontrol altında tutulacağı korkusu yaşamaz mı?

Kontrol altında tutulan kişi, geri çekilme, unutkanlık, sürüncemede bırakma gibi davranışlarla direnir.

Eşlerden biri kontrolcü, diğeri de dirençliyse, ilişki bir yerde kilitlenir ve ilerleyemez. Bu tarz ilişkide eşler kendilerini hareketsiz, hüsrana uğramış ve öfkeli hissederler.

Maddi sorunlar
Eğer ilişkiye maddi konulardaki eksikliği, partnerin işi ve maddi durumuyla tamamlama amacıyla başlanmışsa, ilişkinin bir gün bir yerde patlak vermesi olasıdır. İlişki, ortak sorumlulukların yerine getirilmesiyle ilerler ancak. Sorumluluk (maddi-manevi) tek bir tarafın omuzlarındaysa, bu yükü taşıyan için de, karşı taraftan ihtiyaçlarını karşılamasını bekleyen için de durum zordur.

Tabii ilişkiye başladıktan sonra da daha önce var olmayan maddi sıkıntılar baş gösterebilir. Bu durumda sorunun kaynağı olarak eşlerin birbirini suçlamasından ziyade ortak kararlar almaları daha doğru olur.

Alkol ve diğer bağımlılıklar
Madde ve alkol bağımlısı kişiler, hayattaki yalnızlıklarını ve boşluğu bunlarla kapattıklarını söylerler. Madde ve alkol bağımlılığı kadar insanların hayatını kaplayan ve ilişkilerini olumsuz etkileyen yüzlerce bağımlılıktan söz edilebilir. Örneğin, kumar, iş, sanal seks ve porno, televizyon, güzelleşme… Tüm bu bağımlılıklar, partnerle önünüze set çeker, onun hayatınızdaki boşluğu doldurmasına izin vermez.

Bazen insan sadece partnerinin bağımlılıklarını görür ama kendi bağımlılıklarının farkına varmaz. Mesela, eşinizin bir işkolik olmasından şikayetçisinizdir; ama siz de en az onun kadar güzelleşme bağımlılığı içinde hayatınızın büyük bölümünü bu işe adadığınızdan, en az onun kadar sıkıcı ve kapılarınız kapalı yaşıyor olabilirsiniz.

Değiştirmeye çalışmak
Eşler önce birbirlerinin farklı olan özelliklerine hayran olurlar ve bir ilişkiye başlarlar. Ama zamanla, daha önce hoşlandıkları farklılıklar, birer sorun gibi görünür gözlerine ve eşlerinin o özelliklerini değiştirmek isterler. İşte, büyük sorunlar da tam bu noktada başlar. Çünkü bir insanın bir başkasını değiştirmesi imkansıza yakındır. Ancak kişi kendi isterse bazı alışkanlıklarından ve davranışlarından vazgeçebilir.

Belki de bunu sağlamak için zorla değiştirme hamlelerinde bulunmaktansa, eşinizin hoşlanmadığınız davranışlarını karşılıklı oturarak ona anlatmalı, onun da fikrini almalısınız.

Çocuk konusunda anlaşmazlıklar
Çocuk konusunda anlaşmazlıklar, öncelikle çocuk isteme konusunda başlar genelde. Bir taraf çocuk isterken bir tarafın buna sıcak bakmaması, isteyen taraf için büyük bir hayal kırıklığı yaratabilir.

Çocuk sahibi olan çiftler de çocukları yetiştirmede anlaşmazlıklar yaşayabilir. Her iki taraf da “Çocuğum için en iyi olanı ben bilirim” diyorsa, inatlaşma, çocuğun gelişimini de olumsuz etkiler. Çünkü çocuk yetiştirmede asıl olan, davranışlarda tutarlılıktır.

İş yaşamı yoğun olan eşler ne birbirlerine ne de çocuklarına zaman ayırabilirler. Bu da birbirlerinden uzaklaşmalarına yol açar. Anne çalışmıyor ve baba yoğun çalışıyorsa, ev ve çocukların sorumluluğu çoğunlukla anneye kalır. Ki bu da kadının büyük sorumluluklarla baş etmesinde zorluklar yaşamasını beraberinde getirir. Tüm bu sorunlar büyük bir birikim haline gelirse, bir gün patlaması büyük bir olasılıktır.

Gelecekle ilgili planların uyuşmaması
Eşlerden biri lüks gemiyle okyanuslar aşmayı, diğeri ise ağaç evde günlerini geçireceği bir tatili hayal ediyorsa, aslında bu çiftin ilişkisinde temelde farklılıklar olduğu ortadadır. Gelecekle ilgili plan ve projeler için de geçerli bu. Birbiriyle uyuşmayan istekler, hayata bakışta temel farklılıklar, ilişkinin başlarında göze çarpmasa da zamanla büyük sorun haline gelir.

Gelecekte yapılması planlanan işler, yapılacak maddi yatırımlar, çocukların hangi okullarda okuyacakları gibi meseleler sürekli tartışma konusu olur ve ilişkinin tadı kaçar.