Eş seçimi, hayatımızda aldığımız en önemli kararlardandır. Bireyler, bu seçimi yaparken; hayata aynı pencereden bakabildikleri, ortak zevkleri olan ve çekici buldukları kişilerle birlikteliği tercih ederler. Yapılan araştırmalar, uzun süreli ilişki yaşayan çiftlerin birbirlerine benzediğini gösteriyor. “Çiftlerin benzerliği hakkında çoğu zaman gündelik konuşmalara rastlarız. Yapılan araştırmalar bu söylemin doğruluğuna vurgu yapmaktadır. Bu yüzden konuyu bilimsel olarak ele almak önemlidir” diyen Nöroloji Uzmanı Doktor Mehmet Yavuz, konu ile ilgili önemli açıklamalarda bulunuyor.
Çiftlerin Birbirine Benzemesi Tesadüf Değil!
Konu ile ilgili akla ilk gelen, uzun süredir beraber olan çiftlerin karakterlerinin zamanla birbirine benzemesidir. Fakat yapılan çalışmalar, bu algıyı çürütüyor. Sanılanın aksine, araştırmalarda karakter değil yüz benzerliğine vurgu yapılıyor. Psikolog Robert Zajong ve arkadaşlarının yaptığı bir araştırmada; 25 yıllık evli çiftlerin yüzlerinin karşılaştırılmasıyla, birbirlerine benzedikleri gözlemlenmiştir. Verilerin bize gösterdiği; birçok kişinin, karşı cinste kendi yüzünü andıran kişileri daha çok tercih ettiğidir.
Yani, ilk karşılaşmada karşı tarafı bir eş olarak düşünmemizi sağlayan şey; sadece çekici yüz hatları değildir. Bazı çiftlerin birbirine benzemesi bu yüzden tesadüf değil, 1976 yılında yapılan bir araştırma da birbirine benzeyen çiftlerin ilişkisinin daha uzun süreli olduğunu gösteriyor.
Çiftler Neden Birbirine Benzer?
Birbirleriyle iyi empati kuran çiftler zamanla birbirlerinin yüz mimiklerini de kopyalamaya başlıyorlar. Nasıl ki birlikte vakit geçirdiğimiz kişilerin huylarını zamanla edinebiliyorsak, jest ve mimiklerini de farkında olmadan taklit edebiliyoruz. Bu sebeple; çiftler yaşlandıkça, aynı mimikler, benzeri kırışıklık ve çizgilere sahip oluyor.
İlk Görüşte Aşk Böyle Başladı…
Beynimizin “ilkel” olarak tanımlanan kısmı, içgüdüsel olarak reflekslerle çalışıyor. Bu durum; insanların farkında olmadan, belli tercihlere yönelmesini sağlıyor. Beyindeki bu kısım nedeni ile kişiler kendilerine benzeyen insanlara ilgi duyuyorlar.
Örnek vermek gerekirse; ailesel sorunları olan kişiler, benzer durumlardaki kişilere ilgi duyabilirler. Kişinin kendisi ile benzerliğini henüz bilmeden gerçekleşen bu durum, ilk görüşte aşk diye tabir ediliyor.
Aileden Biri Gibi…
İnsanlar; kendi ailesine, göz, saç rengi ve yaş gibi özellikler bakımından benzeyen kişilere yakınlık gösterir. Çocukluktan beri rol model olarak gördüğümüz ebeveynlerimiz, ilişkilere bakış açımızı da beliriyor. Kişiler birlikte büyüdüğü aşina yüzleri, eşlerinde de görmeyi isteyebiliyorlar. Örneğin; Yaşlı bir ailede doğan kadın, genç insanları çekici bulmazken daha olgun yüzlü kişilere kayıtsız kalamıyor. Erkeklerde yaş konusunda böyle bir kıstas bulunmazken, genellikle fiziksel açıdan annelerine benzeyen kadınlardan hoşlanıyorlar.
Ortak Tatlar, Aynı Yüzler…
Benzer şekilde beslenen çiftlerin, zamanla vücut ve yüzlerinin birbirini andırması, görülebilecek en somut benzerliktir. Bu konu pek çok çift için en çok şikâyet edilen durumdur. Nasıl ki, bir ilişki başladığında kişi karşı cinsin alışkanlıklarından etkileniyorsa, aradan uzun zaman geçtiğinde birlikte kilo da alabilir, formunu da koruyabilir.
“Bu uyum başlangıçta mı vardır, yoksa zaman içerisinde mi oluşur?” gibi tartışmalar süregelmektedir. Zaman içerisinde çiftler birbirinin yaşantısını benimser, hayat görüşüne ortak olur. Sağlıklı bir ilişkiyi başlatan en önemli unsur; kuşkusuz ki çiftler arasında yakalanan uyumdur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder